zarılık: yoksulluk, yoksunluk, güçsüzlük.
zârî (zari): hüngür hüngür.
zari (kılmak): inleyerek, hüngür hüngür.
zebani: cehennemde vazifeli olan meleklere verilen ad, cehennem bekçisi.
zehi (zihi): ne güzel, ne iyi.
zencir: zincir.
zerrece: zerre kadar; en ufak.
zevade: ziyadelik, çokluk, bolluk.
zeval: yok olma, yok edilme; suç, kabahat, mesuliyet, bozulma.
zinhar: kesinlikle
zühd: takva. zühd-ü taat: takva ile yapılan ibadet.