N-n

N-n

N-n

naçar: çaresiz, elinden iş gelmeyen. mecbur kalmış olan.
nagah: (osmanlıca: nagâh) birdenbire, ansızın, hemen
nalan: inleyen, sızlayan, feryat eden
nalin (naleyn): Altı deri, üstü açık ve kemerli ayakkabı
naş: kefene sarılıp tabuta konmuş ölü. (Osmanlıca’da yazılışı: na’ş)

nevale: bağış, ihsan; talih, kısmet, azık, yiyecek, içecek şey
nidebile: ne yapabile.
nikâb: yüz örtüsü, peçe, perde.
nuş: içen, içici, içilecek şerbet, yudum
nükte: ince anlamlı, düşündürücü ve şakalı söz, espri; ince manalı söz, idraki ve anlaşılması nezaket ve zarifliğe dayanan nazik husus.


N-n
Sözlük