A-a
ağu: zehir.
ağyar: başkaları, yabancılar, eller.
aht: söz, söz verme, antlaşma.
ah ü zar: inleyip sızlama, yanıp yakınma, dövünme, yüksek sesle ağlama.
ahval: durumlar, hâller, vaziyetler.
alâ küll-i hâl: her halükarda.
âm-u hâsı (has ü âm): seçkinler ve halk.
anıcak: anınca
anun: anın
ar: utanma duygusunu, namus
arif: çok anlayışlı ve sezgili (kimse), kavrayışlı, tecrübeli, bilgili, irfan sahibi.
avare: işsiz, işsiz güçsüz, başıboş, aylak.
ayân: belli, açık, Osmanlı’da bir kentin ileri gelenleri; meclis üyesi
aydamaz: anlamaz, uyanmaz.
azad: hür, serbest, kimseye bağımlı olmayan, kurtulmuş
Yunus Emre Divânı Sözlüğü
Sözlük A-a