B-b
bağban: bahçıvan, bağcı, bahçe bekçisi.
bahadır: yiğit, kahraman, batır, bağatur; savaşlarda gücü ve yılmazlığıyla üstünlük kazanan veya yiğitlik gösteren kimse.
bahıllık: cimrilik.
bahr: deniz
bahri: denizle ilgili, denizci.
bala/balam: erkek kardeş.
bar tutmuş: paslanmış
barigâh: izinle girilebilecek yüce makam.
battal: kullanılmaz durumda olan, işe yaramaz, işlemez; boyutça alışılmış olandan, olağandan büyük.
bednam: kötü ün kazanan, kötülüğü ile dillere düşen
bencileyin: benim gibi; bence, bana göre
bend: su önüne yapılan set
berk: sert, katı, sağlam.
berkitmek: sağlamlaştırmak, güçlendirmek, pekiştirmek.
bezirgan: tüccar; alışverişte çok kâr amacı güden kimse.
bezm: Sohbet, muhabbet, dost meclisi, sohbet meclisi.
bi-hod: kendini yitirmiş, kimsesiz, kendine sahip olamayacak derecede mest, kendinden geçmiş olan kimse.
bidâr: uyanık, uyumıyan, uykusuz.
biedep: edepsiz.
bunculayın: bu kadar, bu miktarda
buşmak: boğuşmak.
bühtan: kara çalma, iftira; birine yalandan bir şey isnâd etmek.
bünyad: temel, esas, yapı, bina
B-b
Yunus Emre Divânı Sözlüğü