caryar: Dört dost (Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali’nin (r.a) namları). Dört Halife, Hulefa-i Erbaa veya Ashab-ı Güzin diye de ihtiramla anılırlar. (Osmanlıca’da yazılışı: çar-yar)
cavidan: daimi kalacak olan, sonrasız, ebedi
cehd: fazla çalışma, güç ve kuvvetini sarfetme, insanın nefsine hakim olması.
cehd etmek: çalışıp çabalamak.
cevlan: Gezinmek, gezme, dolaşma
cezire: ada
cura: şarap yudumu
cûş eylemek: coşmak, coşup taşmak.
Ç-ç
Çalap: Yaratan, Hak, Rab
çerağ: çıra, kandil, yağ kandili, lamba, mum, atın şaha kalkması, çırak edilme, bir memuriyete ve ihsana nail olan, vazifesinden emekli edilen.
çerçi: sırtında ya da bir el arabasında taşıdığı ya da bir hayvana yüklediği ufak tefek tuhafiye eşyasını, incik boncuğu köy köy, mahalle mahalle, pazar pazar dolaşarak satan gezici esnaf.
çeri: asker
çün: zira, çünki, madem ki
Yunus Emre Divânı Sözlüğü
C-c, Ç-ç