D-d

dâd u sited: alış veriş
daim: devamlı, sürekli, her zaman
danişmend: bilgili, ilimli.

dehr: zaman, çok uzun zaman
dervişan: dervişler.
destar: dokuma başörtüsü, sarık, örtü.
destur: izin, müsade.
devran: çağ, zaman, dünya
devşirmek: bir araya getirmek, derlemek, dermek, toplamak. katlamak, düzgün duruma getirmek.
deya: dadı
deyalu: dadılı.

didar: yüz, çehre
divan: meclis, divan edebiyatı şairlerinin şiirlerini topladıkları eser
divâne: deli, kaçık, budala; bir şeye çok düşkün olan.

dügeli: her, hep anlamında kullanılır.
düğürlü: evlenecek çağda, dünür gelinen kız
dükeli: hep, cümle, hepsi, bütün, herkes
düşvar: güç, zor


Yunus Emre Divânı Sözlüğü

D-d